Tüm Bloglar

Düzenli Beslenme Nedir?

Düzenli Beslenme Nedir? Hayatımızı en çok etkileyen faktörlerin başında beslenme gelmektedir. Vücudun düzenli şekilde işlemesi ve fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için beslenmeye ihtiyacı vardır. Beslenme gerekli enerjiyi kazandırır ve günlük aktiviteler yerine getirilir. Fakat beslenmenin belli bir düzeni olması gerekir ve düzenli beslenme alışkanlığı kazanmak daha sağlıklı bir hayat sağlamaya yardımcı olur. Günde belli öğün sayıları ve alınan değerlerin oranı önemlidir. Karbonhidrat, yağ ve protein üçlüsüne belli ölçüler dikkate alınarak öğünlerde yer verilmesi, öğün atlanılmaması veya aşırı yenmemesi vücut sağlığı için önemlidir. Düzenli Beslenme Nasıl Olur? Düzenli beslenme, sağlığı korumanın başında gelmektedir. Sadece zaman olarak değil besin değerleri olarak da bir düzen oturtulması, sağlıklı alışkanlıklar edinmek adına önemli bir adım olacaktır. Dengeli ve düzenli beslenme alışkanlığı sağlamak için şu adımlar dikkate alınabilir; · -Öğün atlamamak: Herkesin günlük rutini farklılık gösterebilmektedir. Fakat günlük aktivitelere uyum sağlayacak şekilde günde 3 öğünü ayarlamak önemlidir. Öğün atlanıldığı taktirde sağlıksız yiyeceklere yönelme ihtimali artacaktır. · -Bütün besin gruplarına yer vermek: Günlük alınması gereken belli besin grupları bulunmaktadır. Protein, yağ ve karbonhidrat vücudun düzenli olarak alması gereken besinlerdir. Her vücudun alması gereken belli miktarlar bulunur. Bunlar dikkate alınarak her öğünde belli ölçülerde bunlara yer vermek önemlidir. Sebze, meyve, tahıl, balık, et ve süt ürünlerine sıklıkla yer vermek ihtiyaç duyulan bu besinlerin alımını sağlayacaktır. · -Hazır besinleri azaltmak: Her ne kadar sağlıklı ve düzenli beslenme alışkanlığı edinilse de yoğun geçen ve hızlanan günlerde pratik çözümler aranabilir. Fakat içeriği bilinmeyen, zararlı maddelerin yer alabileceği hazır yiyecekleri alışkanlık haline getirmek vücudun besin değerlerinde ciddi problemler yaratabilir. Bu sebeple olabildiğince hazır ve paketli gıdalar seçenek olarak kullanılmamalıdır. · -Bol su tüketmek: Vücudun dengeli beslenmek kadar sıvı ihtiyacı da bulunmaktadır. Gün içerisinde düzenli olarak su tüketilmesinin alışkanlığı vücudun ihtiyacı olan su miktarını karşılamasına yardımcı olacaktır. Dengeli ve Düzenli Beslenmeye Yarımcı Celebrin Gün içerisinde alınması gereken besin öğeleri ne kadar sağlanmaya çalışılsa da bazen vücut belli değerlerde düşüşler yaşayabilir veya bazı değerlerin yükseltilmesi için sadece yiyecekler yeterli gelmeyebilir. Bu durumda takviye gıdalardan yardım alınabilir. İçerisindeki Fosfotidilserin, Kril Omega-3, EPA ve DHA ile vücudun ihtiyaç duyduğu temel yağ asitlerinin karşılanmasını sağlayan Celebrin ürünlerine sitemizden ulaşabilirsiniz. Kaynaklar 1. https://www.medicalpark.com.tr/saglikli-beslenme/hg-2341 2. https://www.florence.com.tr/saglikli-bir-yasam-icin-10-beslenme-onerisi

Devamı
05/07/2024 19:36

Bağışıklık Nedir?

Bağışıklık Nedir? İnsan vücudu, kendisine zararlı olabilecek her türlü unsuru uzak tutmak ve bunlarla savaşmak için gelişmiştir. Vücuda girebilecek zararlı mikroorganizmalar ile savaşmaya bağışıklık denilmektedir. Bağışıklık ne kadar kuvvetli olursa bu mikroorganizmalar o kadar uzak tutulur ve vücuda girmesi halinde daha iyi savaşılır. Bağışıklık Sistemini Güçlendirmenin Yolları Bağışıklık sistemi, hastalıklara karşı savaşmada oldukça önemlidir. Daha sağlıklı bir hayat geçirmek için belli vitamin ve minerallerin bulunduğu besinlerin tüketilmesi oldukça faydalıdır. Bu besinlerin tüketilmesinin yanında belli alışkanlıkları edinmek de daha dinç bir bünyeye sahip olmayı sağlayacaktır. Sigara tüketmek bağışıklığa karşı en büyük düşmandır. Bu sebeple doktorlar bağışıklığın güçlenebilmesi için sigara gibi sağlıksız alışkanlıklardan uzak durulmasını önerirler. Bağışıklık sistemi nasıl güçlenir sorusuna bir cevap da hijyene dikkat etmektir. Her ne kadar bağışıklık sistemi kuvvetli olsa da hijyene dikkat edilmediği sürece vücuda girecek mikroplar hastalığa davetiye çıkarabilir. Vücudun sağlıklı ve dinç kalmasını sağlamak için düzenli egzersiz yapmak ve kiloya dikkat etmek de önemlidir. Her vücudun sağlıklı olduğu kilo aralıkları bulunmaktadır. Bu durum aşılmadığı ve düzenli hareket ve spor hayata kazandırıldığı taktirde bağışıklık sisteminin zayıflaması engellenecektir. Fiziksel olarak dikkat edilmesi gerekenlerin yanında psikolojik olarak da dinç kalmak önemlidir. Uyku düzeni, stres gibi faktörler de bağışıklığı etkilemektedir. Bağışıklığa Neler İyi Gelir? Özellikle soğuk geçen aylarda bağışıklık sistemi zayıflamaya başlayabilir. Bunun gibi vücudun bağışıklığının zayıflamasının engellenmesi için belli vitaminler içeren besinleri düzenli olarak tüketmek önemlidir. Bağışıklık arttırıcı besinler için şunlar örnek verilebilir: -Portakal ve Mandalina: Özellikle C Vitamini açısından zengin olan bu meyveler bağışıklığın dostudur. Ayrıca A vitamini ile de hücrelerin korunmasına yardımcı olur. -Balık: Protein ve çinko açısından oldukça zengin olan bu besin, hücreleri korumakta önemli bir görev alır. -Badem ve Ceviz: Kuruyemişler, E vitamini ile vücuda antioksidan özelliği sağlarlar. -Kril yağı: Böbreklerin fonksiyonlarında oldukça etkili olan krill yağı, bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olmaktadır. Celebrin Takviye Gıdaları içerisindeki Kril Omega 3 ile bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur ve daha sağlıklı bir vücuda ulaşmayı sağlar. Özellikle kış aylarında düşen bağışıklık sistemini desteklemek, hastalıklardan korunmak için önemlidir. Siz de daha sağlıklı ve dinç bir hayat için Celebrin Takviye Ürünlerine sitemizden ulaşabilirsiniz.

Devamı
05/07/2024 19:34

Kolesterol Nedir?

Kolesterol Nedir? Bir yağ türü olan kolesterol vücutta doğal olarak bulunmaktadır. Kanda bulunan bu yağ türü, karaciğer ve hücreler tarafından üretilmektedir. D vitamini oluşumunda, sindirim sisteminde ve hormonlarda görev alan kolesterol tüm vücut hücrelerinde bulunmaktadır. Vücut tarafından doğal olarak üretilen bu yağ türü bazı besinlerle de vücuda alınabilir ve fazla alındığında zarar verebilir. Kolesterol yüksekliği kalp damar hastalıkları başta olmak üzere birçok rahatsızlığa sebep olabilmektedir. Kolesterol, bütün hücrelerde bulunan bir yağ türüdür ve hayvanlarda da bulunmaktadır. Bu sebeple hayvansal ürünlerle vücuda girmektedir. Kolesterolün yükselme sebeplerinden birine fazla hayvansal gıda tüketmek örnek verilebilir. Özellikle fazla yağlı hazır yiyeceklerin de sebep olduğu bilinmektedir. Bunun dışında kolesterolü yükseltecek bir diğer sebep ise hareketsizliktir. Düzenli olarak egzersiz yapmak vücuttaki kolesterol seviyesini düzenlemeye yardımcı olmaktadır. Fazla kilonun da sebep olduğu yüksek kolesterole etki faktörlerden bir tanesi de genetiktir. Yüksek kolesterol belirtileri görüldüğü zaman bir doktora başvurulması gerekmektedir. Kolesterol Nasıl Düşürülür? Kolesterol seviyesinin yükselmesinin en önemli sebebi beslenme alışkanlığıdır. Bu sebeple ilk olarak beslenme düzenine dikkat edilmelidir. Kolesterol seviyesini düşürmek için alışkanlıklar arasına sokulabilecek birkaç seçenek bulunmaktadır. 1. Sebze ve meyveye beslenme düzeninde daha fazla yer vermek, hayvansal gıdalardan fazla alınan kolesterolü dengelemeye yardımcı olacaktır. Aynı zamanda tahıl ağırlıklı beslenmek de önemlidir. 2. Kullanılan yağ çeşitleri değiştirilmelidir. Hayvansal yağlar yerine zeytinyağı gibi daha faydalı olan yağlar vücut sağlığını iyileştirmeye yardımcı olacaktır. 3. Tütün kullanımını azaltmak vücuttaki kolesterol seviyesinin daha dengeli hale gelmesini sağlar ve damar rahatsızlıklarının yaşanmasını engellemeye yardımcı olur. 4. Eğer hareketsiz bir işte çalışılıyorsa mutlaka günün en az yarım saatini egzersize ayırmak gerekmektedir. 5. Kolesterol diyeti uygulamak da değerlerin düzenlenmesi için etkili bir yol olmaktadır. 6. Özellikle Omega-3 içeren besinlerin kullanımı artırılmalıdır. Bu besinler tercih edilmiyorsa takviye gıdalara başvurulabilir. Celebrin takviye gıdaları, içerisindeki Kril Omega-3 yağ asidi türü ile kolesterolü düzenlemeye yardımcı olur. Kril Omega-3 yağı, kolesterolün düşmesini sağlarken kalp ve damar hastalıklarına karşı da koruma sağlamaktadır. Siz de daha sağlıklı bir vücut ve dengeli değerlere sahip olmak için Celebrin takviye gıdalara sitemiz üzerinden erişebilirsiniz.

Devamı
05/07/2024 19:33

İnsülin Direnci Nedir?

İnsülin Direnci Nedir? Pankreasta üretilen bir hormon olan insülin, glikozun enerji için kullanımına yardımcı olmaktadır. Vücuda besin alımından sonra kanda glikoz seviyesinde artış meydana gelir. Bu durumda pankreas, insülin hormonuyla bu artışı kontrol altına alır ve böylece kandaki şeker miktarı da düşer. Aynı zamanda bu hormon fazla şekerin depolanarak ihtiyaç duyulması halinde kullanılmasını sağlar. İnsülin direnci ne demek sorusunun cevabı ise hücrelerin insüline karşı direnç göstermesiyle bu hormonun görevini yerine getirememesi ve kanda şeker artışı görülmesidir. Bu şeker artışı iştahın da artmasına sebebiyet verir. Aynı zamanda pankreas olması gerekenden daha fazla insülin üretmeye başlar. Hücrelerin insülin direncine yanıt vermeyi bırakmasıyla gelişen tepkimeler zamanla tip 2 diyabete kadar ilerleyebilir. İnsülin Direnci Neden Olur? İnsülin direnci birçok farklı faktöre bağlı olarak gelişebilmektedir. Kilo, yaşam şekli gibi sebeplerle insülin hormonunda düzensizleşmeler görülür. İnsülin direnci sebepleri şöyle sıralanabilir; -Fazla kilo: İnsülin direnci direkt olarak kandaki şekerle ve iştahla ilişkili olduğu için özellikle obezitenin bu bozukluğa sebep olduğu bilinmektedir. Özellikle bel ve göbek bölgesinde oluşan yağ artışı, kolesterol, kalp rahatsızlığı ve insülin direnci gibi metabolik sorunlara yol açmaktadır. -Hareketsizlik: Gün içerisinde vücudu aktif tutmak birçok rahatsızlığı engellemek için önemlidir. Kiloyla da bağı bulunan insülin direncini önlemek için hareketli bir yaşam sürmek gereklidir. Vücutta en fazla glikozu kullanan bölge kaslardır. Kaslar sürekli olarak aktif olduğunda vücuttaki glikoz da düzenli olarak yenilenmiş olur. Aktif olmayan kaslar ise en sonunda insülin direncine sebebiyet verebilir. -Dengesiz beslenme: Karbonhidrat ağırlıklı beslenme şekli, vücuttaki hormonların ve besin değerlerin dengesiyle oynayabilir. Bu durum şeker seviyesini de etkilediği için insülin direnci görülme olasılığı artar. -Sigara: Vücuttaki iltihaplanmayı arttıran sigara gibi etmenler de bu hormon dengesizliğine yol açar. -Genetik: Genetik geçmişinde insülin direnci veya tip2 diyabet bulunan kişilerde insülin direnci belirtileri görülme olasılığı daha fazladır. Bu sebeple bu kişilerin beslenme ve spor gibi detaylara daha çok dikkat etmesi gerekebilir. İnsülin Direncine Ne İyi Gelir? İnsülin direnci beslenme ve hareketli yaşamla yakından ilişkilidir. İnsülin direnci nasıl düzelir diye merak edenler için yapılacaklar şöyle sıralanabilir; · -Egzersiz yapmak · -Tütün ve tütün ürünlerinden uzak durmak · -Stresi azaltmak · -Uyku kalitesini arttırmak · -Şekeri azaltmak · -Karın bölgesindeki yağlanmayı azaltmak · -Dengeli ve kaliteli beslenmek İnsülin Direncine İyi Gelen Besinler İnsülin direnci için ne yapılmalı sorusunun cevabı öncelikle beslenme düzenidir. İnsülin direnci için alınabilecek besinler şöyledir: · Tarçın · Zeytinyağı · Lif içerikli besinler · Sarımsak · Yeşil çay · Çörek otu · Baklagiller · Omega-3 Omega-3 yağ asidi, karaciğer yağlanmasına, obeziteye ve insülin direncine karşı etkilidir. İçerisindeki EPA etkin maddesi ile insülin direncini önlemekte ve düşürmekte etkili olduğu bilinmektedir. Celebrin takviye gıdaları da içerisinde bulunan Omega-3 yağ asidi ile sizlere daha sağlıklı ve dengeli bir hayat sunar. Siz de sağlıklı bir yaşama adım atmak için Celebrin ürünlerine sitemizden ulaşabilirsiniz. Kaynaklar: 1. https://www.dytseydaertas.com/insulin-direncine-iyi-gelecek-13-besin-ve-egzersiz-onerileri/ 2. https://www.medicalpark.com.tr/insulin-direnci-nedir-insulin-direnci-belirtileri-ve-tedavileri-nelerdir/hg-1938 3. https://rumelihospital.com.tr/saglik-rehberi/beslenme-ve-diyet-saglik-rehberi/insulin-direnci/

Devamı
05/07/2024 19:29

Çocuklarda Hiperaktivite Bozukluğu

Çocuklarda Hiperaktivite Bozukluğu Daha çok çocuklarda görülen hiperaktivite bozukluğu nedir sorusuna, olağandışı bir hareketlilik durumu, cevap olarak verilebilir. Dikkat dağınıklığı, odaklanma problemi ya da aşırı hareketlilik görülen çocuklarda hiperaktivite bozukluğu olma olasılığı vardır. Fakat hareketli olan her çocuk için hiperaktivite değerlendirmesi doğru olmayacaktır. Ani tepkiler de hiperaktivite de görülebilmektedir. Devamlı olarak hareket etme ve konuşma isteği yaratan bu durumun sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte erken yaşta tedavisi mümkündür. Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri Çoğunlukla çocuklarda görülen bu durum yetişkinliğe kadar da ilerleyebilir. Hiperaktivite bozukluğu yetişkinlerde de görülebilmektedir fakat çocuklukta daha sık rastlanır ve yaş ilerledikçe belirtilerin azaldığı görülebilir. Çocuklarda hiperaktivite bozukluğu belirtileri şöyle sıralanabilir; · Ders dinlemek veya ödev yapmak gibi zun süre hareketsiz kalınması gereken durumlarda zorluk çekmek, sabit duramamak · Sevdiği eğlendiği bir hobi ile uğraşırken sessiz veya hareketsiz duramamak · Aşırı ve aralıksız konuşmak · Konudan konuya atlayarak anlattıkları şeyi yarım bırakmak · Karşısındaki kişinin sözünü istemsizce keserek konuşmaya başlamak · Zaman yönetiminde sıkıntı yaşamak · Dağınıklık ve organize olamamak Hiperaktiviteye Ne İyi Gelir? Hiperaktivite şüphesi bulunan kişilerin veya çocukların doktora görünmesi önemlidir. Belli testler yapılarak, kansızlık gibi fiziksel veya depresyon, anksiyete gibi psikolojik problemlerin olmadığından emin olunmalıdır. Bu aşamadan sonra gerekli tedavi uygulanmaya başlanır. İlaç tedavisi gereken durumlarda mutlaka doktorun belirttiği şekilde ilerlenmelidir. Fakat ilaç her zaman gerekli görülmez. Bunun yanında daha çok çocukların davranışları üzerine yoğunlaşılan bir yol izlenir. Bunun yanında hiperaktiviteye iyi geldiği bilinen bazı besin maddeleri de bulunmaktadır. Et, yumurta, balık, süt ürünleri ve tahıllar bu durum için tavsiye edilebilir. Bunların yanında Omega-3 yağ asidi dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu durumlarında faydalı olabilir. Celebrin takviye gıda ürünleri, içerisindeki Omega-3 yağ asidi ile sizlere daha sağlıklı ve dinç bir yaşam sunar. Hiperaktivite ve dikkat eksikliği sorunlarıyla başa çıkmada etkili olabilecek Omega-3'e Celebrin ile ulaşabilirsiniz. Daha sağlıklı bir hayat için sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın. Kaynaklar: 1. https://www.medicana.com.tr/saglik-rehberi-detay/12535/hiperaktivite 2. https://www.acibadem.com.tr/hayat/omega-3un-faydalari-nelerdir/ 3. https://www.dilarakocak.com.tr/hiperaktivite-ve-beslenme/

Devamı
05/07/2024 18:38

Cilt İçin Bakım ve Koruma Yolları

Cilt İçin Bakım ve Koruma Yolları Cilt, dış etkenlere en çok maruz kalan bölge olduğu için en çok korunmayı ve bakımın yapılmasını da gerektiren bir bölgedir. Cilt bakımı yapılırken dikkat edilmesi gereken faktörler olduğu gibi dış etkenlere karşı korumak için de yapılması gerekenler vardır. Nem oranı, hava sıcaklığı ve kullanılan ürünler gibi birçok etken cilt bariyerine etki etmektedir. Bunların yanında beslenme şekli de cilt için oldukça önemlidir. Doğru besin maddelerini almak ve dengeli beslenmek cildin yapısına olumlu yönde etki edecektir. Doğru cilt bakımı ve koruması için birkaç öneri şu şekilde sıralanbilir; · Güneş kremi kullanmak: Cilt yapısı en çok soğuktan ve güneşten etkilenmektedir. Her gün mutlaka güneş kremi kullanmak, zararlı ışınlardan cildi korur ve leke oluşumunu engeller. · Nemlendirmek: Özellikle soğuk kış aylarında cilt kuruluğu daha çok görülür. Bu durumlarda cilde uygun doğru nemlendirme yöntemleri kullanılmalıdır. · Cilt yapısını bilmek: Yağlı, kuru ve karma olmak üzere 3 adet cilt tipi bulunmaktadır. Bu cilt tiplerine göre bakım ürünleri kullanmak ve beslenme düzeni oluşturmak cildin zarar görmemesi ve olumsuz sonuçlarla karşılaşılmaması için önemlidir. Bu sebeple cilt üzerinde kullanılacak ürünlerin içeriğine ve hangi cilde uygun olduğuna dikkat edilmelidir. · Doğru cilt temizliği: Cilt dış etkenlerden fazlasıyla etkilenir. Bu dış etkenlerden bir tanesi de kirliliktir. Gün içerisinde dışarıda birçok toza ve kire maruz kalan cildin gün sonunda temizlenmesi gerekir. Aynı zamanda makyajın da mutlaka her gün temizlenerek gözeneklerin tıkanmasının engellenmesi gerekir. · Beslenmeye dikkat etmek: Vücudun her bir bölümü bir diğerinden etkilenmektedir. Cilt de tüketilen besinlerden fazlasıyla etkilenmektedir. Bu sebeple cilde iyi gelen besinler tüketilirken olumsuz etkileyecek besinlerden de uzak durulmalıdır. Omega-3 bu besinlere örnek olarak verilebilir. Cilt ve Omega-3 Omega-3, cilt bariyerini iyileştirmesiyle bilinen bir etkiye sahiptir. İçeriğindeki EPA maddesi cilt kırışıklığını engellemede ve güneşe karşı etkilerden korumada etkilidir. Omega-3 yağ asidi ciltteki kuruluğa da engel olur ve daha canlı bir cilt yapısı elde edilmesini sağlar. Celebrin takviye gıda ürünleri, içerisindeki Omega-3 yağ asidi ile cildinize doğal bir koruma ve bakım sağlamanıza yardımcı olur. Cildin yaşlılığını ve kuruluğunu engelleyerek daha sağlıklı bir görüntü sağlar. Siz de canlı ve sağlıklı bir cilt için Celebrin takviye gıdalarına sitemizden ulaşabilirsiniz. Kaynaklar: 1. http://www.yeditepehastanesi.com.tr/cildi-kis-aylarinda-korumanin-yollari 2. https://www.defya.com.tr/blog/icerik/omega3-eksikligi-ve-belirtisi

Devamı
05/07/2024 18:36

Mevsimsel Grip Nedir?

Mevsimsel Grip Nedir? Gribe sebep olan influenza virüsünün vücuda girmesi sebebiyle oluşan grip hastalığı çoğunlukla kış aylarında görülmektedir. Soğuk havalarda vücut direncinin düşmesi ile bu virüse karşı hassasiyet de artmaktadır. Bu durumda ise ortaya mevsimsel grip çıkmaktadır. Bu bulaşıcı hastalık çoğunlukla soğuk mevsimlerde ortaya çıktığı ve hızlı yayılıp daha sık görüldüğü için mevsimsel grip olarak adlandırılmaktadır. Görüldüğü kişiler, hastalığın seyri gibi farklı şekillerde ortaya çıkan farklı türlerde influenza virüsü çeşitleri de bulunmaktadır. Grip Belirtileri Nelerdir? İnfluenza virüsü vücuda girdikten sonra yaklaşık 1-3 gün içinde belirtiler görülmeye başlamaktadır. Bir solunum yolu enfeksiyonu olan grip, öksürme, hapşırma ve yakın temas ile bulaşmaktadır. Yeterli bağışıklığı olmayan kişiler bu virüse maruz kaldığında birkaç gün içerisinde gribe yakalanmış olur. Mevsimsel grip belirtileri şu şekilde sıralanabilir; · Yüksek ateş · Halsizlik · Boğaz ağrısı · Kas ve eklemlerde ağrı · Baş ağrısı · Öksürük · Burunda tıkanıklık ve akıntı · İshal · Titreme · Bulantı Bu belirtiler görüldüğü zaman bir doktora başvurulmalı ve tedavi uygulanmalıdır. Mevsimsel Gribe Ne İyi Gelir? Mevsimsel grip, çoğunlukla soğuk kış ve sonbahar aylarında görülmesi sebebiyle bu şekilde adlandırılmış ve dikkat edilmesi gereken bir rahatsızlıktır. Beslenme düzenine ve dengesine dikkat etmek bu hastalığa karşı alınabilecek en iyi önlemdir. Belli besin değerlerinin vücuda düzenli olarak alınması, grip olan kişilerden uzak durulması ve vücut direncinin düşürülmemesi oldukça önemlidir. Grip olduktan sonra da belli ilaç tedavisi uygulanıyorsa bunun yanında vücudun direncini yükseltmek için ve ihtiyaç duyulan besin değerlerinin sağlanması için tüketilebilecek besinler bulunmaktadır. Mevsimsel grip nasıl geçer sorusunun cevabının bir kısmına bu besinler verilebilir. · C Vitamini: Vitamin, grip gibi rahatsızlıklara karşı en etkili ilaç olmaktadır. Özellikle turunçgiller c vitamini bakımından oldukça zengindir ve düzenli tüketilmelidir. Bunun yanında maydanoz, roka ve ıspanak gibi yeşil sebzeler de tüketilebilir. · Çinko: Vücudun savunma mekanizması için en önemli besin değeri olan çinko, kabak çekirdeği, badem ve ceviz gibi kuruyemişlerde bol miktarda bulunmaktadır. · Omega 3: Birçok konuda vücudun ihtiyaç duyduğu bu yağ asidi hücre yenilenmesinde etkili bir rol oynar ve vücudun doğal olarak üretemediği aminoasitlerle hastalıklara karşı savaşmakta yardımcı olur. Celebrin takviye gıdaları içerisindeki Omega 3 yağ asidi ile vücuda direnç kazandırır ve daha dinç bir yaşam sağlar. Daha sağlıklı ve zinde bir vücut ve hayat için siz de Celebrin ürünlerine sitemizden ulaşabilirsiniz. KAYNAKLAR: 1. https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/grip-nedir-gribe-ne-iyi-gelir-grip-nasil-gecer#grip-tedavi-yontemleri-nelerdir 2. https://www.florence.com.tr/influenza-grip 3. https://grip.saglik.gov.tr/tr/mevsimsel-grip

Devamı
05/07/2024 18:35

Hipertansiyon Nedir?

Hipertansiyon Nedir? Kan dolaşımı sistemi, kanın kalp ile pompalanması ve damarlar yoluyla bütün vücuda ulaşması şeklinde işlemektedir. Bu dolaşım sırasında da kan, damarlar belli bir düzeyde basın uygulamaktadır. Bu basınç ise distolik ve sistolik olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Kalbin kanı pompalarken damarlara ulaşmasını sağlayan basınca sistolik denilirken, kalbin pompalamayı bıraktığında kanda halen mevcut olan basınca ise distolik denilmektedir. Bu iki basınç türü tansiyon türlerini ifade etmektedir. Distolik küçük tansiyonu verirken sistolik büyük tansiyonun değerini gösterir. Bu basınç değerleri, çeşitli sebeplerle, normalden fazla olduğunda ise tansiyon değerleri artar ve hipertansiyon sorunu ortaya çıkar. Hipertansiyon Belirtileri Tansiyon, düzenli olarak ölçülmesi ve dikkat edilmesi gereken bir konudur. Normal kabul edilen tansiyon değeri ortalaması 12/8 olarak bilinmektedir. Bu değerin üzerinde olmadığı sürece ciddi bir sorunlar karşılaşılması düşük bir ihtimaldir. Yüksek tansiyon problemine özellikle fazla kilo, tütün ürünleri ve aşırı tuz tüketimi sebep olmaktadır. Hipertansiyon görülen kişilerde şu belirtiler gözlemlenebilir; · Nefes darlığı · Kulakta çınlama · Kalp atışının düzensizleşmesi · Baş ağrısı ve/veya dönmesi · Burun kanaması · Bacaklarda şişkinlik Bu belirtileri gören kişilerin bir an önce doktor gözetiminde tansiyon ölçümü yaptırması ve bir sorunla karşılaşılırsa tedavi olması gerekmektedir. Hipertansiyona Ne İyi Gelir? Hipertansiyon gibi rahatsızlıklar, kişinin yaşam tarzının değişmesine bağlı olarak tedavi edilmektedir. Tüketilen besinlerin ve kilonun kontrol altında tutulması büyük önem taşır. Hipertansiyon tedavisi için belli ürünlerin tüketilmesi azaltılırken belli ürünlerin de arttırılmalıdır. Bunların yanında doktorun verdiği ilaçların kullanılması önceliktir. İlaç ve beslenme alışkanlığının yanında belli egzersizlerin hayata alınması da oldukça önemlidir. Hipertansiyon sorunu olan kişiler için tavsiye edilen bazı yiyecekler ise şunlardır; · Sarımsak: Halk arasında da oldukça iyi bilinen sarımsak, tansiyon düşürücü özelliğe sahiptir. · Limon: Yüksek tansiyon görülen kişilere uygulanan ilk yöntem limonun suyunu tüketmektir. Limon da sarımsak gibi tansiyonu düşürerek dengelemeye yardımcı olur. · Omega-3 içeren besinler: Kalp ve damar sağlığı konusunda etkisi bilinen Omega-3 yağ asidi, tansiyon dengeleme konusunda da etkilidir ve yüksek tansiyonu düşürmek amacıyla kullanılabilir. Celebrin gıda takviyeleri, içerisindeki Omega-3 ile yüksek tansiyon gibi kalp ve damar sağlığını etkileyen problemlere çözüm olabilecek bir yardımcı görevi görür. Doğru egzersiz ve beslenme düzeniyle geliştirilen yaşam tarzına, Celebrin ürünlerinin eklenmesi, daha dinç, sağlıklı ve enerji dolu bir hayat sürmenize yardımcı olacaktır. Siz de yeni yaşam tarzınızın kapılarını açmak için şimdi sitemizi ziyaret edin. KAYNAKLAR 1. https://www.acibadem.com.tr/ilgi-alani/hipertansiyon/#tedavi-yontemleri 2. https://www.medicalpark.com.tr/hipertansiyon-nedir-belirtileri-ve-tedavi-yontemleri-nelerdir/hg-1534 3. https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/omega-3un-faydalari-nelerdir#omega-3%E2%80%99un-faydalari-nelerdir

Devamı
05/07/2024 18:34

Depresyon Nedir?

Depresyon Nedir? İnsanlar hayatlarından çok çeşitli psikolojik rahatsızlıklarla mücadele edebilir. Bunlardan bir tanesi de depresyondur. Günümüzde sıklıkla karşılaşılan depresyon, birçok farklı sebebe bağlı olabilmektedir. Davranışları, hisleri ve düşünceleri olumsuz yönde etkileyen bu rahatsızlık, vücudun kimyasal dengesiyle ilgili olabildiği gibi yaşanılan olaylara da bağlıdır. Çok karışık duyguların bir arada yaşanabildiği bu durumda yaşam kalitesi ciddi olarak etkilenmektedir. Depresyon iyileşir mi sorusu da birçok kişi tarafından sıklıkla sorulmaktadır. Uzman hekimlerden alınan yardım ve onların gösterdikleri yollarla bu durumdan kurtulmak mümkündür. Depresyon belirtisi gösterdiğini düşünen kişilerin bir profesyonelden yardım alması önemlidir. Depresyon Neden Olur? Depresyona yol açan çok çeşitli faktörler bulunmaktadır. Yaşam kalitesinin düşmesi bunlardan en ön plana çıkanıdır. Bu kalite düşmesi, besinlerden yeterli verimi alamamakla aşırı stresli günler geçirmek arasında değişkenlik gösterir. İnsanın ruh halini iyileştirmesinde bir bütün olan vücut ve yaşam şekli oldukça etkilidir. Stres kaynakları, doğru ve dengeli beslenmek, hayata yeterince aktivite katmak, sosyalleşmek ve yaşanılan travmalar ardından destek almak bu durumu engellemek için etkilidir. Bu nedenlerin hepsi birbiri ile ilişkili olduğu için dikkat edilmesi ve durum ciddileşmeden yardım alınması gereklidir. Depresyona Ne İyi Gelir? -Destek Almak: Psikolojik rahatsızlıklarda en önemli faktör mutlaka bir uzmandan yardım almaktır. Depresyon gibi bir sorunun belirtileri görülüyorsa bir psikiyatristten destek alınmalı, doğru ve etkili tedavi uygulanmalıdır. Depresyon nasıl geçer sorusuna en iyi cevabı da bir uzman verecektir. -Uyku Düzeni: Uyku vücudumuz için oldukça önemlidir. Uyku düzenini doğru ayarlamak, yaşam kalitesine oldukça etkili olacağı için olumsuz ruh hallerine kapılmayı engelleyecektir. Uykusuzluk beraberinde yorgunluğu ve isteksizliği de getirecek ve günlük yaşamda olumsuz sonuçlar doğuracaktır. Kişinin kendini daha dinç hissetmesi ileride depresyona sebep olabilecek ruh hallerinden korumaya yardımcı olacaktır. -Doğru Beslenmek: Uyku gibi besinler de vücudumuza ve haliyle ruh halimize etki etmektedir. Kişinin Vücudunu doğru tanıyarak dengeli besinlerle vücudunu beslemesi aynı zamanda duygularına da etki edecektir. Bu sebeple doğru besinleri almak, vücuda mutlaka girmesi gereken mineral, vitamin gibi maddeleri eksik etmemek iyi hissetmek için etkili bir başlangıç olabilir. -Stresten Uzak Durmak: Stres depresyona yol açan faktörlerden bir tanesidir. İş hayatı, gelişen ve hızlanan dünya, yaşam koşulları birçok kişiyi strese itmektedir. Stresten uzak durmak herkes için farklı yollarla mümkündür. Bunun için doğru ve etkili bir yol bularak daha az stresle hayata devam etmek yine ruh halini olumlu yönde etkilemeye yardımcı olur. Depresyon ve Beslenme Beslenme düzeni yaşam kalitesi için oldukça önemlidir. Daha iyi hissetmek için başvurulabilecek yollardan biridir. Doğru ve düzenli beslenirken alınması gereken belli besin maddeleri vardır. Omega-3 yağ asidi de bunlardan bir tanesidir. İçeriğindeki EPA ve DHA vücuttaki birçok sorunla baş etmede etkilidir. EPA maddesinin depresyon etkilerine karşı etkili olabileceği de bilinmektedir. Celebrin içeriğindeki Omega-3 ile daha dinç ve sağlıklı bir bedene sahip olmayı kolaylaştırır. Siz de daha sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için Celebrin Takviye Gıda Ürünlerine sitemizden ulaşabilirsiniz. Bu yazıdaki önerilerin hepsi kişinin daha iyi hissetmesine ve daha kaliteli yaşam sürebilmesine yöneliktir ve tedavi tavsiyesi değildir. Bir süredir devam eden depresyon belirtileri halinde mutlaka bir uzmana danışılmalı ve destek alınmalıdır. Destek alınan uzmanın yönlendirmesine göre hareket edilmelidir. Kaynaklar: 1. https://www.koruhastanesi.com/depresyon-belirtileri-ve-nedenleri-3005-5 2. https://www.medicalpark.com.tr/depresyon-nedir-belirtileri-ve-tedavi-yontemleri-nelerdir/hg1835#:~:text=Depresyon%20(maj%C3%B6r%20depresif%20bozukluk)%20nas%C4%B1l,durumlardan%20keyif%20almamaya%20yol%20a%C3%A7ar. 3. https://www.youplus.com.tr/saglikli-yasam-onerileri/epa-ve-dha-nedir-ne-ise-yarar

Devamı
05/07/2024 18:29

Yorgunluk Sebepleri Nelerdir?

Yorgunluk Sebepleri Nelerdir? İş hayatı, dersler, günlük stres kaynakları gibi birçok sebep gün içerisinde yorgunluğa sebep olabilmektedir. Uyku düzeninin doğru ayarlanmasının yanında beslenme de yorgunluğun yaşanmaması için oldukça önemlidir. Günlük hayatta yeterli enerjinin olmaması, bitkin hissetmek gibi şekillerde görülen yorgunluk hissi kısa süreli bir durum olabilir. Fakat sürekli olan durumlarda kronik yorgunlukla karşı karşıya olunabilir. Bu durum yaşam kalitesinin düşmesine sebebiyet vereceği için bazı alışkanlıkların değiştirilmesi faydalı olacaktır. Devamlı olarak yaşanan yorgunluk hissi neden olur sorusuna cevap olarak şu seçenekler verilebilir; · Kansızlık: Kan, hemoglobinler aracılığıyla bütün vücuda oksijen taşır. Kan değerlerinde düşüş yaşandığı zaman vücutta halsizlik, yorgunluk görülebilmektedir. · Depresyon: Devamlı olarak görülen yorgunluk hissi psikolojik bir sorun da olabilmektedir. Depresyondaki bir kişinin hiçbir aktiviteyi yerine getirme isteği bulunmayabilir. Yorgun hissetmeye yol açan depresyon gibi durumlarda mutlaka bir uzmana danışılmalıdır. · Stres: Yine psikolojik bir durum olan stres de kişinin yorgun hissetmesine veya günlük işlerini yerine getirmek için yeterli enerjiyi bulamamasına sebep olabilir. · Uyku düzensizliği veya bozukluğu: Uyku gün içerisindeki fiziksel ve ruhsal halimizi belirlemede oldukça etkilidir. Uykunun belli bir düzeninin olmaması günlük yaşamın da düzensiz olmasına sebep olur. Aynı zamanda aşırı uyku hali veya uyumakta sorun çekmek de günlük hayata olumsuz şekilde yansımaktadır. Bu gibi durumlarda yardım almak önemlidir. · Düzensiz beslenme: Vücuda giren besinler birçok konuda etkili olmaktadır. Doğru ve dengeli beslenmek hem daha dinç hissetmeyi sağlar hem de daha sağlıklı bir hayat elde etmeyi kolaylaştırır. Yorgunluk Hissi Nasıl Geçer? Gün içerisinde yorgun ve bitkin hissetmek çok normaldir. Zaman zaman herkesin başına gelen bu durum eğer devamlı oluyorsa bir sorun olabilir. Sürekli yorgunluk hissi neden olur sorusuna verilebilecek cevapların başında beslenme gelmektedir. Vücudu aktif tutmak, düzenli uyumak gibi seçeneklerin yanında yorgunlukla baş ederken doğru beslenmeye de dikkat edilmelidir. Yeterli vitamin, mineral gibi besin öğelerinin alındığından emin olunmalıdır. Protein gibi vücudun enerjisi için gerekli maddeler de unutulmamalıdır. Kaynaklar: 1. https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/yorgunlugunuz-bu-9-nedenden-kaynaklanabilir 2. https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/kronik-yorgunluk-sendromu-nedir-belirtileri-ve-tedavisi-nedir#:~:text=S%C3%BCrekli%20yorgunluk%20hissi%20neden%20olur,sonucu%20s%C3%BCrekli%20yorgunluk%20hissi%20g%C3%B6r%C3%BClebilmektedir.

Devamı
05/07/2024 18:27

Hafızayı Güçlendirmek İçin 5 Önemli Adım

Hafızayı Güçlendirmek İçin 5 Önemli Adım Gelişen teknoloji ile birlikte daha kısa süreli ve hızlı etkileşimlere maruz kalınıyor. Bu durum, olayları, kişileri hatta düşünceleri bile daha hızlı tüketmeye yol açabiliyor. Bu hızlı akışa ne kadar maruz kalınırsa aslında hafıza ve dikkat ile ilgili problemler de o kadar artıyor. Beslenme veya zihinsel aktivitelerin artırılması gibi yollar, bu yaşanan zorlukların hafifletilmesinde etkili olmaktadır. Ciddi unutkanlık seviyelerinde bir doktora başvurulması önerilir. Peki unutkanlık sorunu nasıl çözülür? 1- Ezberlemeyi alışkanlık haline getirin. Telefon numarası, şiir, ev adresi gibi kısa ve hemen akılda tutulabilecek şeyleri ezberlemek, beyni aktif tutmayı sağlayacaktır. Bir kitap okurken hoşa giden bir alıntının ezberlenmesi gibi küçük adımlarla başlayarak hafızanın güçlenmesi ve aktif tutulması sağlanabilir. 2- Bulmaca çözün. Unutkanlığa karşı en etkili çözüm olarak bulmaca çözmek sunulabilir. Bulmaca, daha önceden öğrenilen bilgileri hatırlattığı için hafızanın kullanımını sağlamaktadır. Özellikle kare bulmaca gibi türlerde, düşünmek, hatırlamaya çalışmak gibi beyni aktif tutan aktiviteler yapılmış olur. Sudoku gibi bulmacalarda ise dikkat artar ve kısa süreli hafızayı etkileştirir. Bulmacalar gibi yap-bozlar da oldukça etkilidir. 3- Stres ve kaygıdan uzaklaşın. Stres birçok sorunun ana kaynağıdır. Fiziksel problemlere bile yol açabilen stres, kontrol edilmez veya fazla maruz kalınırsa hafızaya da ciddi etkilerde bulunabilir. Günlük yaşamda birçok stres ve kaygı faktörüne maruz kalınıyor. Stres ve kaygı durumları çok fazla olduğunda konsantrasyon problemi yaşanır ve bu durum da hafızayı kötü etkilemektedir. Fakat bu durumu en iyi şekilde kontrol altına almak ve yönlendirmek oldukça önemlidir. 4- Uyku düzeni oluşturun. Uyku bir insanın temel ihtiyaçlarından bir tanesidir. Yeterli ve düzenli uyku uyunmazsa vücutta ve beyinde sorunlar ortaya çıkmaya başlayacaktır. Bu ortaya çıkacak sorunlardan bir tanesi de unutkanlıktır. Öğrenmeyi kolaylaştıran uyku, belleği de güçlendirmeye yardımcı olmaktadır. Uyku düzenine sahip olmayan kişilerde unutkanlık başlangıcı görülebilmektedir. Rahat edilecek ortamda, stresten uzak ve en önemlisi yeteri kadar olacak bir uyku, hafızanın en büyük yardımcısı olacaktır. 5-Beslenmeye dikkat edin. Beslenme, birçok sağlık konusuyla ilişkilidir. Alınan her bir besin öğesinin ayrı bir faydası bulunmaktadır. Unutkanlık için çözümler arayan kişilerin ilk önce beslenme düzenini doğru ve dengeli şekilde oluşturması gerekmektedir. Bazı besinler içerisinde bulunan maddeler sayesinde beyne ve belleğe oldukça faydalı olmaktadır. Bu besinlere birkaç örnek şöyle verilebilir; 1. Kuruyemişler: Ceviz, badem ve fındık gibi yağlı yemişler, vitamin ve mineral açısından oldukça zengindir. Özellikle içerisinde bulunan antioksidanlar, zihinsel aktiviteye oldukça faydalıdır. 2. Omega-3: Bu yağ asidini içeren bütün yiyecekler beyin aktiviteleri açısından oldukça etkilidir. Herkesin tüketmesi gereken belli bir miktar bulunmaktadır. Özellikle deniz ürünlerinde sıklıkla bulunan bu yağ, besinlerden yeteri kadar alınamadığında takviye gıdalarla desteklenebilir. 3. Yeşil sebzeler: İçerisinde yüksek miktarda antioksidan bulunduran bir diğer çeşit de yeşil sebzelerdir. Brokoli, maydanoz, ıspanak ve roka gibi besinler, beyinsel aktiviteye oldukça faydalıdır ve belleği güçlendirmede yardımcı olmaktadır. İçerisinde bulunan Krill Omega-3 yağı ile güçlü bir hafızaya sahip olmanız, Celebrin ile mümkün. İçerisinde, beynin temel yağ asitleri olan EPA ve DHA bulunur ve düzenli kullanımda daha güçlü bir bellek ve daha aktif beyinsel aktivite sağlamaktadır. Siz de hem daha sağlıklı olmak hem de hayatı kolaylaştımak için Celebrin Takviye Gıdalarına sitemizden ulaşabilirsiniz. KAYNAKLAR: 1. https://www.acibadem.com.tr/hayat/hafizanizi-guclendirmek-icin-bu-besinleri-yiyin/ 2. https://www.acibadem.com.tr/hayat/hafizayi-guclendiren-10-etkili-oneri/#:~:text=Bulmaca%20%C3%A7%C3%B6z%C3%BCn%2C%20kitap%20okuyun&text=Yap%2Dboz%20yapmak%3B%20%C5%9Fekilleri%20ve,okumak%20da%20zihin%20aktivitelerini%20destekler. 3. https://www.bayindirhastanesi.com.tr/blog/unutkanlik-icin-oneriler-263

Devamı
05/07/2024 18:24

Kemik Erimesi Nedir?

Kemik Erimesi Nedir? Osteoporoz ismiyle de bilinen kemik erimesi, kalsiyumun azalmasıyla oluşmaktadır. Kemiklerde azalan bu kalsiyum kemiğin kırılma olasılığını arttırmaktadır. Özellikle kadınlarda daha çok görülmekle birlikte yaklaşık 50 yaşından sonra erkeklerde de görülme oranı artmaktadır. Kemikler sert ve süngerimsi yapılara sahiptir ve bu özellik içerisindeki mineral miktarından kaynaklamaktadır. Bu mineral ve özellikle kalsiyum miktarındaki azalma ise kemiğin zayıflamasına yol açmaktadır. Bu zayıflama, süngerimsi yapıdaki gözeneklerin büyümesi şeklinde gözlemlenir. Bunun sonucunda ise kemik kırılganlaşır ve kemik erimesi ismi verilen rahatsızlık görülür. Peki kemik erimesinin belirtileri nelerdir? Kemik Erimesi Belirtileri Kemik erimesi, kendini en yaygın olarak omurlarda oluşan ağrıyla göstermektedir. Sırt ağrısının oluşmasının sebebi ise omurlarda, kemik zayıflamasından dolayı oluşan mikro kırıklardır. Belirtilerden bir diğeri ise kemiğin zamanla eğrilmesiyle boyda oluşan kısalmadır. Yine kemik eğrilmesine bağlı olarak kamburlaşma da sıklıkla görülür. Bir diğer önemli belirti de kolay kırılmalar ve çıkıkların yaşanmasıdır. Bu belirtiler görülmeye başlandığında bir doktora danışılmalıdır. Kemik Erimesi Neden Olur? Kemik erimesi yani bir diğer adıyla osteoporoz, yaş ve cinsiyet başta olmak üzere birçok farklı faktörden kaynaklanmaktadır. Her ne kadar yaş ilerledikçe görülme sıklığı artsa da genç yaşta kemik erimesi belirtileri görmek de mümkündür. Kemik erimesinin sebepleri şu şekilde sıralanabilir;  Menopoz  Yaşlılık  Genetik  Hormonal bozukluklar  D vitamini ve kalsiyum eksikliği  Yeterli hareket etmemek  Tiroid ve adrenal bez bozuklukları  İlaç kullanımı Kemik Erimesini Önlemek Kemik erimesi, özellikle ilerleyen yaşlarda görülse de sebebi sadece yaşlılığa bağlı olmamaktadır. Belirti gösteren kişilerin mutlaka bir doktora danışmalı ve kemik erimesi tedavisi için başvurmalıdır. Bunun yanında henüz genç yaşlardan itibaren bu rahatsızlığı olabildiğince önlemek mümkündür. Bunun için en önemlisi alınan besin değerleridir. Küçük yaşlardan itibaren, dengesine dikkat etmek şartıyla, kalsiyum açısından zengin beslenmek kemik sağlığı için oldukça önemlidir. Bunun yanında, egzersiz birçok rahatsızlıkta olduğu gibi kemik erimesinde de vazgeçilmez bir çözümdür. Genç yaşlardan itibaren hareketli bir yaşam tarzını benimsemek kemik erimesinin oluşmasına karşı önemli bir önlem olacaktır. Alınan besinler de egzersiz kadar önemlidir. D vitamini, kemik sağlığı için fazlasıyla büyük bir önem taşımaktadır. Bunun yanında Omega-3 yağ asitlerinin kemik sağlığını geliştirdiği ve osteoporozu önlemekte önemli olduğu bilinmektedir. Omega-3 yağ asidi, diğer birçok hastalıkta olduğu gibi kemik erimesinde de büyük fayda sağlamaktadır. Celebrin, içerisindeki Omega-3 ile size daha sağlıklı bir hayat sunmaktadır. Üç farklı kullanım şekliyle, siz de sağlıklı, dinç bir hayat için Celebrin takviye gıdalarına sitemizden ulaşabilirsiniz. KAYNAKLAR 1. https://www.acibadem.com.tr/ilgi-alani/osteoporoz-kemik-erimesi/#belirtiler 2. https://www.guven.com.tr/saglik-rehberi/kemik-erimesi-osteoporoz-nedir-belirtileri-ve-tedavi-yontemleri-nelerdir#kemik-erimesi-osteoporoz-nedir 3. https://www.medicalpark.com.tr/osteoporoz-nedir/hg- 119#:~:text=Ya%C5%9Flanmayla%20birlikte%20bu%20yap%C4%B1n%C4%B1n%20g%C3%BCc%C3%BCn%C3%BC(g%C3%B6zenekli)%20kemik%20anlam%C4%B1na%20gelir. 4. https://www.mecev.org/metabolizmaninhastasiyiz/kemikler-icin-super-gidalar/

Devamı
05/07/2024 18:03

Hamilelikte Omega-3 Kullanımı

Hamilelikte Omega-3 Kullanımı Omega-3 yağ asitleri, vücut tarafından üretilmediği için dışarıdan alınması gerekmektedir. İçerisinde DHA ve EPA bulunduran Omega-3, kişinin ihtiyacına göre belli miktarda tüketilmelidir. Özellikle gelişim döneminde olumlu etkisi olan bu besin maddesini hamilelikte de tüketmek önemlidir. Peki hamilelikte Omega-3 kullanmak neden gereklidir? Hamilelikte Omega-3 Faydaları Omega-3 yağ asitleri özellikle fetüs gelişiminde oldukça önemli etkilere sahiptir. Gebelik sırasında plasenta, annedeki serbest yağ asitlerini kullanmaktadır. Özellikle hamileliğin sonlarına doğru fetüsün gelişmesiyle bu yağ asitlerine duyulan ihtiyaç artar. Bu sebeple annenin Omega-3 kullanımını doğru ve dengeli yapması bebek gelişimi için de kendi sağlığı için de gereklidir. Türkiye Beslenme Rehberi’nin açıklamasına göre hamilelikte DHA alımının 200mg kadar olması gerekmektedir. Buna göre haftada 2 ile 2 kez arası balık ve balık ürünleri tüketilmelidir. Omega-3 yağ asitlerinin hamilelik üzerindeki etkisine yönelik araştırmalarda, erken doğum riskinin azaldığı da görülmüştür. Aynı zamanda doğumun sebep olduğu stres ve depresyonda da önemli ölçüde gerileme görüldüğü kaydedilmiştir. Hamilelikte görülen bir diğer semptom olan hamilelik tansiyonunun da Omega-3 ile kontrol altına alındığı görülmüştür. Hamilelik döneminde hangi takviyenin ne kadar alınacağı ile ilgili mutlaka bir doktora başvurulmalıdır. Omega-3'ün Alternatif Kullanımı Omega-3 içeren besinler denilince akla balık gelmektedir. Özellikle deniz ürünleri bol miktarda bulunan Omega-3'ü vücuda almanın tek yolu bu değildir. Hamilelikte mutlaka alınması gereken bir besin maddesidir ve bunun için uzmanlar balık tüketiminin arttırılması gerektiğini söylemektedirler. Fakat balık tüketemeyen anneler için takviye gıdalar en iyi yöntemdir. Balık sevmeyen, tüketemeyen veya tercih etmeyen kişiler için Omega-3 takviyesi daha kolay bir seçenek olacaktır. Celebrin takviye gıdaları, içerisinde bulunan Omega-3 ile hamilelikte alınması gereken DHA miktarını düzenlemenize yardımcı olmaktadır. Kapsül, sıvı ve saşe formları ile size uygun kullanım seçenekleri sunan Celebrin, almanız gereken Omega-3 miktarını kolaylıkla dengelemenizi sağlar. Daha sağlıklı çocuk ve bebek gelişimi için siz de hemen sitemizi ziyaret edin. KAYNAKLAR 1. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2138924 2. https://www.acibadem.com.tr/hayat/hamilelikte-neden-omega-3-alinmali/

Devamı
05/07/2024 17:57

Çocuklarda Omega 3 Kullanımı

Çocuklarda Omega 3 Kullanımı Omega 3 yağ asitleri, başta büyüme gelişmeye olmak üzere birçok konuda destek sağlamasıyla bilinmektedir. Özellikle çocukların gelişimine olan desteğiyle, çocuklarda Omega 3 takviyesi tavsiye edilmektedir. Hamilelik döneminde başlayan gelişim sürecinin, desteklenmesi ve gerekli takviyelerin alınması da bu dönemde başlamaktadır. Çocukların, zihinsel ve bedensel gelişimine katkısı olduğu bilinen omega 3 yağ asitlerinin doğru ve düzenli kullanımı bu sebeple oldukça önemlidir. Çocuklarda Omega 3 Faydaları Omega 3 yağ asitlerinin bulunan birçok faydası, kullanım dönemi ve şekline göre farklılık gösterebilmektedir. Çocuklarda kullanımı ise yine gereken ölçüde ve dikkatli olmalıdır. Çocuklarda Omega 3 ne işe yarar diye bakıldığında ise birçok fayda çıkmaktadır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir; · Bağışıklık sistemini destekler: Omega 3’ün en önemli etkilerinden biridir. Özellikle çocuklarda bağışıklık sisteminin, hastalıklara karşı korunmada çok önemli olması, Omega 3’ü de önemli hale getirmektedir. · Zihinsel gelişime katkıda bulunur: Özellikle hamilelik döneminde, annenin Omega 3 açısından yeterli beslenmesi, bebeğin de zihinsel olarak gelişmiş olarak hayata başlamasını sağlamaktadır. Bunun yanında çocukların yeterli Omega 3 alımı, beyinsel gelişimde ve aktivitelerde etkili olmaktadır. Yapılan araştırmalar, Omega 3 kullanan öğrencilerin başarısının arttığını da göstermiştir. · Dikkat eksikliğine yardımcı olur: Çocuklarda en sık rastlanan sorunlardan biri olan dikkat eksikliği, özellikle dersler konu olduğunda sıkıntı olabilmektedir. Yapılan çalışmalar, Omega 3’ün dikkat eksikliğine karşı iyi geldiğini ortaya koymaktadır. · Fiziksel gelişime katkıda bulunur: Gelişim döneminde olan çocuklar için bu gelişimi destekleyecek takviyeler almak oldukça önemlidir. Ergenlik döneminden önce gerekli olan Omega 3 miktarını almış olan çocukların almayanlara oranla gelişimlerinin daha iyi seyrettiği gözlemlenmiştir. Çocukların doğru ve sağlıklı gelişimi için alınabilecek önemli takviyelerden biri olsa da çocuklarda kullanımından önce mutlaka bir uzmana danışılmalıdır. Omega 3, fayda açısından en geniş yelpazeye sahip takviyelerden bir tanesidir. Celebrinplus takviye gıdaları, farklı formları ile sizin için tasarlanmıştır. Çocuklar için bulunan çeşidi Celebrin Junior Sıvı ile siz de çocuklarınızın gelişimini destekleyebilirsiniz. Celebrin plus sizlere aile boyu sağlıklı ve dinç bir hayat sunmaktadır. Siz de bu fırsat için hemen sitemizi ziyaret edin ve Celebrin’siz kalmayın. KAYNAKLAR: 1. https://nblturkiye.com/cocuklarda-omega-3-kullaniminin-onemi-hakkinda-bilmeniz-gerekenler/#:~:text=Annenin%20omega%203%20a%C3%A7%C4%B1s%C4%B1ndan%20yeterli,almak%2C%20%C3%A7ocuklar%C4%B1n%20beyin%20geli%C5%9Fimini%20destekliyor. 2. https://www.acibadem.com.tr/hayat/omega-3un-faydalari-nelerdir/

Devamı
05/07/2024 17:34

Emzirme Döneminde Omega 3 Kullanımı

Omega 3 Nedir? İnsan vücudu, işlevlerini doğru şekilde yerine getirmek için birçok farklı besin değerine ihtiyaç duymaktadır. Bu besinlerden bir tanesi de Omega 3 yağ asitleridir. EPA ve DHA olarak farklı alt türleri bulunan Omega 3’ün vücudun birçok farklı bölgesinde farklı faydaları bulunmaktadır. Saç, cilt gibi bölgelerin daha iyi beslenerek canlılık kazanması veya kolesterol, insülin gibi hormonal aktivitelerin düzenlenmesi gibi birçok konuda etkisi bulunur. Dışarıdan alınması gereken bu bileşen, daha çok balık ürünlerinde bulunmasıyla bilinmektedir. Çocuk ve bebek gelişimi üzerindeki etkisi de bilinen Omega 3’ün hamilelikte kullanılması da tavsiye edilir. Peki emzirirken Omega 3 kullanılır mı? Emzirme Döneminde Omega 3 Kullanımı Bebeklerin özellikle ilk 6 aylık süreçte tek besin kaynakları anne sütü olduğu için, bebeğin Omega 3 kaynağı da bundan ibarettir. Bu sebeple, Omega 3 yağ asitleri, hamilelikte ve sonrasında doğru ve dengeli alınması gereken önemli bir bileşendir. Embriyonun sağlıklı büyümesini ve gelişmesini sağlayan önemli faktörlerden bir tanesidir. Bunun yanında emzirme döneminde beslenme çok önemlidir. Bebeklerini emziren kadınların da Omega 3’ü yeterli düzeyde alması büyük önem taşımaktadır. Hamilelik döneminde vücutta bulunan Omega 3 seviyesi, yapılan çalışmalarda, emzirme dönemine geçildiğinde düştüğü görülmüştür. Bu sebeple annelerin besin değerlerine dikkat etmesi önemlidir. Bebek gelişiminde önemli bir bileşen olan Omega 3, emzirme döneminde süt ile anneden bebeğe aktarılır. Aynı zamanda bebeğin beyin gelişimi için de emziren annelerin yeterli Omega 3’ü aldıklarından emin olması gerekmektedir. Emzirirken Omega 3 kullanımının faydaları şu şekilde sıralanabilir; · Bebeğin beyin gelişimine katkıda bulunur. · Bebeğin zekâ gelişimine katkıda bulunduğu gözlemlenmiştir. · Psikolojiye olan etkisi, bebeğin ilerleyen yaşlarda yaşayabileceği olumsuzlukları engellemede etkili olabilir. · Yine psikolojik faydaları açısından yapılan çalışmalar, doğum sonrası depresyona iyi geldiğini de göstermektedir. Omega 3, anne, bebek ve çocuk sağlığı açısından oldukça önemli bir kaynaktır. Fakat her şeyde olduğu gibi Omega 3’te de fazla kullanım zararlıdır. Takviye olarak alınacak besinler için mutlaka bir doktoraq danışılmalıdır. Celebrin takviye gıdalarının, içerisindeki Omega 3 yağ asitlerinin Fosfotidilserin ile birlikte özellikle beyin gelişimine oldukça büyük etkileri bulunmaktadır. Hamilelik ve emzirme dönemlerinde alınması gereken Omega 3’ün karşılanması için size yardımcı olur. Siz de daha sağlıklı bir hayata sahip olmak ve bebeğinizin gelişimini desteklemek için hemen sitemizi ziyaret edin. KAYNAKLAR: 1. https://acikerisim.medipol.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12511/6865/Goksu-Merve-2016.pdf?sequence=1&isAllowed=y 2. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2138924#:~:text=Anne%20s%C3%BCt%C3%BCndeki%20omega%2D3%20oran%C4%B1n%C4%B1n,i%C3%A7in%20de%20%C3%B6nemlidir%20(55). 3. https://www.erdemyesilada.com/tr/hamilelik-ve-emzirme-donemlerinde-omega-3-yag-asitlerinin-kullanilmasi-yararli-mi-a 4. https://www.cerrahi.com.tr/omega-3-nedir-omega-3-faydalari-nelerdir

Devamı
05/07/2024 17:32

Karaciğer Yağlanması Nedir?

Karaciğer Yağlanması Nedir? Karaciğer hücrelerinde yağ birikmesi sonucu olan karaciğer yağlanması, hepatik steatoz olarak da bilinmektedir. Karaciğer içerisinde çok az yağ bulunduran bir organdır. Fakat hücrelerinde fazla yağ depolandığında olumsuz sonuçlara sebep olmaktadır. Karaciğer yağlanması, fazla kilolu olanlarda ve aşırı alkol tüketen kişilerde daha sık görülmektedir. Bu ve diğer nedenlerin yol açtığı yağlanma problemi, ilerleyen süreçlerde ciddi sonuçlara yol açmaktadır. Karaciğer yağlanması tedavisi için sebebin belirlenerek önlenmesi gerekmektedir. Bunun için mutlaka bir uzmana danışılması gerekir. Karaciğer Yağlanması Neden Olur? Vücudun çok fazla yağ üretmesi durumunda ortaya çıkan karaciğer yağlanmasına birçok faktör sebep olmaktadır. Fazla yağ üretilen ve bu yağın atılmadığı durumlarda karaciğerde birikmeler meydana gelir. Bu yağlanma problemine yol açan farklı sebepler bulunmaktadır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir; · Bazı ilaçların yan etkileri · Aşırı alkol tüketimi · Diyabet veya insülin direnci rahatsızlıkları · Ağır metallere maruz kalmak · Tiroid ve hipofiz bezinde problemler · Fazla kilo · Kandaki şekerin artması · Çok hızlı kilo vermek · Yanlış beslenme Karaciğer yağlanması ciddi sonuçlara yol açılabileceği için bu durumlara dikkat edilmelidir. Bu rahatsızlığa yol açan en büyük sebepler fazla kilo ve beslenme şeklidir. Peki karaciğer yağlanması nasıl anlaşılır? Karaciğer Yağlanması Belirtileri Hepatik steatoz adıyla da bilinen karaciğer yağlanmasının birçok sebebi bulunmaktadır. Yağlanma vücutta farklı belirtiler gösterebilir. Bu belirtiler erken bir uyarıcı olabileceği için mutlaka dikkat edilmelidir. · Ani ve hızlı kilo kaybı · İştahta azalma · Karında şilik ve ağrı · Halsizlik ve yorgunluk · Mide bulantısı · Bacakların şişmesi · Sarılık belirtileri Bu belirtiler görüldüğünde mutlaka bir doktora başvurulmalı ve tedavi edilmelidir. Karaciğer Yağlanmasına Ne İyi Gelir? Karaciğer yağlanması tedavisi olan bir rahatsızlıktır. Fakat yine de en başta yağlanma problemi yaşamamak için hayat tarzında belli değişikliklere gidilebilir. Aşırı alkol tüketiminden kaçınmanın yanında mutlaka hareketli bir hayat sürülmelidir. Düzenli egzersizler faydalı olacaktır. Aynı zamanda beslenme düzeni en önemli faktördür. Beslenme düzeniyle birlikte nelerle beslenildiğini de dikkat edilmelidir. Beslenmeye eklenebilecek bir besin maddesi de Omega 3 yağ asididir. Omega 3’ün içerisindeki EPA ve DHA ile karaciğer yağlanmasını engellemeye yardımcı olduğu bilinmektedir. Celebrin takviye gıdaları, Omega 3 yağ asidi ile daha sağlıklı bir vücuda sahip olmanıza yardımcı olur. Omega 3 yağ asidinin karaciğere, kolesterole ve beyin aktivitelerine olan etkisi ile her yaşta daha dinç, daha sağlıklı olabilirsiniz. Siz de Celebrin ürünlerine hemen ulaşmak için sitemizi ziyaret edin. KAYNAKLAR: 1. https://diyetisyenemreuzun.com/karaciger-yaglanmasi-nedir-ve-nasil-giderilir/ 2. https://www.acibadem.com.tr/ilgi-alani/karaciger-yaglanmasi/#undefined 3. https://www.guven.com.tr/saglik-rehberi/karaciger-yaglanmasi-nedir-karaciger-yaglanmasinin-belirtileri-nelerdir-nasil-tedavi-edilir#karaciger-yaglanmasinin-nedenleri-nelerdir 4. https://www.medicana.com.tr/saglik-rehberi-detay/11601/karaciger-yaglanmasi-neden-olur-belirtileri-tedavisi#karaciger-yaglanmasi-belirtileri

Devamı
05/07/2024 17:27

Amino Asit Nedir?

Amino Asit Nedir? Proteinlerin yapı taşını oluşturan ve sentezlenmesinde görev alan amino asitler vücudun birçok bölgesinde aktif rol alırlar. İnsan vücudu, fonksiyonların düzgün ve doğru çalışabilmesi için toplam 20 tane amino aside ihtiyaç duymaktadır. Bu 20 amino asidin sadece 11 tanesi vücut tarafından sentezlenir. Geri kalan 9 tanesi ise esansiyel amino asit olarak isimlendirilir ve dışarıdan alınması gerekmektedir. 11 amino asit ise esansiyel olmayan amino asit olarak isimlendirilmektedir. Peki esansiyel olmayan amino asit çeşitleri nelerdir? Esansiyel Olmayan Amino Asitler Amino asit çeşitleri, vücudun ihtiyaçlarına göre farklı yapılara sahip olmaktadır. Esansiyel olmayan amino asitler ise vücut tarafından sentezlenmektedir. Vücutta sentezlenenler için de amino asit takviyesi gerekli olabilir. Bu amino asitlerin birkaçı şöyle örnek verilebilir; · Alanin: En sık kullanılan amino asittir. Beyin ve sinir sistemi, kas dokusu gibi bölgelerde görev almasıyla bilinir. · Glutamin: Kanda en çok bulunan bu amino asit bağışıklık sisteminin önemli bir bileşenidir. · Glutamik asit: Glutamat olarak da bilinen bu amino asit, sinir hücrelerinin iletişiminde yardımcı bir nörotransmitter görevi görmektedir. · Serin: Yaşam için oldukça kritik olan bu amino asit, lipidlerin sentezinde rol oynamaktadır. Serin Amino Asidi Sindirim süreçlerinde önemli rolü olan Serin amino asidi, beyin gelişiminde etkilidir. Zihinsel açıdan oldukça önemlidir. Serin amino asidinin en önemli işlevlerinden biri de hücrelerde bulunan fosfolipit yapılarında görev almaktır. Kas oluşumunda da etkili olan Serin, bağışıklık sisteminde de görev alır. Amino asitler fosfolipitlerle bağlantılıdır ve amino asit sentezi ile yeni bileşikler oluşur. Serin amino asidinin sentezlenmesiyle oluşan fosfotidil-serin maddesi ise beyin gelişimi ve zihinsel faaliyetler için önemli bir bileşik görevi görmektedir. Fosfatidilserin Fosfatidilserin yağ asidi olarak isimlendirilen bir bileşiktir. Bu bileşik, beyin ve zihin aktiviteleri için oldukça önemlidir. Beyin hücrelerinin iletişimini sağlar. Dikkat eksikliği, stres ve kaygı gibi sorunların giderilmesinde aktif rol oynamaktadır. Vücut için önemli bir besin maddesi olan bu yağ asidi yeterli miktarda alınmalı ve eksikliğinde dikkat edilmelidir. Celebrin Plus takviyeleri içerisindeki Omega-3 ve Fosfatidilserin ile beyin gelişimi, hafıza ve zihinsel aktiviteler için önemli bir besindir. Siz de daha dinç ve zinde bir yaşam için hemen sitemizi ziyaret edin ve Celebrin ürünlerine kolayca ulaşın. KAYNAKLAR: 1. https://www.ozelbeslenme.com/blogs/blog/glutamik-asit-nedir 2. https://www.saglikaktuel.com/saglik-ansiklopedisi-fosfatidilserin-nedir-faydalari-nelerdir-1740.htm 3. https://www.medicalpark.com.tr/amino-asit/hg-2612 4. https://www.molekulce.com/serin-nedir/ 5. https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/aminoasitler-ne-ise-yarar 6. https://www.slimcity.com.tr/onemli-bir-aminoasit-glutamin/

Devamı
05/07/2024 17:26

Fosfolipit Nedir?

Fosfolipit Nedir? Hücre zarının yapısında bulunan lipit çeşitlerinden olan fosfolipitler, içerisinde yağ asit gruplarını barındırmaktadır. Hücre zarının yapısına katılarak zarın iki katmanlı bir hale gelmesini sağlama görevleri bulunmaktadır. Vücuttaki her bölgenin doğru işlev göstermesi için önemli yapılardır. Sinir sisteminde önemli görevleri olan fosfolipitlerin, çeşitli yönlerden koruma görevi gördüğü de bilinmektedir. Peki, fosfolipit çeşitleri nelerdir ve bunlar ne işe yararlar? Fosfolipit Çeşitleri Hücre zarında görev alan bu moleküller, vücudun fonksiyonları için oldukça önemlidir. Fosfolipitler, boyut, şekil gibi birçok faktör bakımından farklılık gösterebilirler. Bu moleküllerin çeşitleri arasında Fosfatidilserin, Fosfatidilkolin, Fosfatidiletanolamin ve Fosfatidilnositol bulunmaktadır. Bu bileşenler özellikle sinir sistemi için oldukça önemlidir. Fosfatidilserin bileşeni, hücrenin dış yüzeyinde bulunarak sinyal iletimi kan pıhtılaşması gibi birçok konuda görev almaktadır. Fosfatidilserin Nedir? Beyin aktivitelerinde oldukça önemli bir yere sahip olan bu bileşen, vücutta doğal olarak üretilebilmektedir. Fakat yaş ile birlikte azalmalar meydana gelir. Hücreleri korumak başlıca görevidir ve bunun yanında ruh hali ve uyku düzeni gibi farklı konularda da etkisi fazladır. Fosfatidilserin kullanımına bağlı olarak birçok hastalık engellenebilmektedir. Eksiklik yaşandığı zaman ortaya çıkabilecek rahatsızlıklar şu şekilde sıralanabilir; · Kaygı · Depresyon · Uyku problemleri · Stres · Dikkat dağınıklığı Fosfatidilserin maddesi büyük ölçüde zihinsel aktivitelerle ilgilidir. Sinir iletiminde ve sinir sisteminde aktif rol oynamaktadır. Bu sebeple zihinsel ve beyin gelişimsel olarak sıkıntılar yaşanabilir. Takviye Fosfatidilserin Fosfatidilserin, vücut tarafından doğal olarak üretilebilen bir bileşendir. Fakat yaşın ilerlemesi gibi çeşitli sebeplerle azalmalar görülmektedir. Bununla birlikte birçok problemin yaşanması da mümkündür. Celebrin Plus taviye gıda ürünleri, içerisinde bulunan Fosfatidilserin ile ihtiyacınız olan desteği sizlere sağlar. Omega-3 ve Fosfatidilserin maddelerinin birlikte çalışmasıyla özellikle beyin gelişimine etkisi varken zihinsel faaliyetlerde de oldukça etkilidir. Siz de hemen sitemize gelerek Celebrin takviye gıdalarına kolayca ulaşın ve vücudunuzun ihtiyaç duyduğu besin değerlerini karşılayın. KAYNAKLAR: 1. https://evrimagaci.org/fosfolipit-14871 2. https://www.kulturdenizi.com/fosfolipitler/ 3. https://www.saglikaktuel.com/saglik-ansiklopedisi-fosfatidilserin-nedir-faydalari-nelerdir-1740.html

Devamı
05/07/2024 15:00

Stres Nedir?

Stres Nedir? Günlük hayatın karmaşasında birçok stres faktörüne maruz kalınmaktadır. Yaşamın bir parçası olan stres, anlık olarak ortaya çıkan ve insanı tehlikede hissettiren bir durumdur. Yaşanılan zorluklar veya sorunlar, kişiyi uzun veya kısa süreli olan strese sokabilir ve bu durum bazı kişiler için yönetilmesi zor olabilir. Stres her ne kadar günlük hayatın kaçınılmaz bir parçası olsa da doğru yönetilmesi oldukça önemlidir. Stres, gerçek olmayan durumlar için de ortaya çıkabilmektedir. Bu sebeple stres yönetimi oldukça önemlidir. Stres Neden Olur? Herkes stresi farklı şekillerde yaşamaktadır. Stres faktörleri de kişiden kişiye değişmektedir. Kişiyi tetikte tutmaya da yarayan stres doğru yönetilemediğinde veya aşırı olduğunda olumsuz etkiler görülmektedir. İş hayatı, okul veya ikili ilişkiler gibi birçok farklı sebep strese yol açmaktadır. Herkesin karşılaşabileceği bazı stres sebepleri şu şekilde sıralanabilir; · İş hayatı: Çalışma koşullarının farklılığına göre yaşanılan stresin boyutu da değişmektedir. Bazı işler içerdiği risklere göre daha büyük streslere sebep olmaktadır. Bunun yanında işsizlik de strese yol açmaktadır. · İlişkiler: Özellikle aile ilişkilerinde görülen bir durum olsa da ikili ilişkilerde de sıklıkla strese sebebiyet veren durumlar görülmektedir. · Maddi durum: Mali açıdan sıkıntılar yaşamak da strese yol açmaktadır. · Mekân değişikliği: Özellikle taşınma zamanlarında görülen stres durumu, şehir değişikliğinde de sıklıkla karşılaşılır. · Hastalık: Özellikle ciddi hastalıklarda stres durumu ortaya çıkmaktadır. Bunlar dışında afet, suça tanıklık etmek veya beklenmedik durumlar yaşamak da yoğun strese yol açabilir. Çok fazla strese yol açan durumlarda olan kişilerin bir uzmandan destek alması gerekmektedir. Stres Nasıl Yönetilir? Stres yoğunluğu, yaşanılan durum ve kişiye bağlı olarak değişkenlik gösterir. Stresle başa çıkma yöntemleri de bu sebeple duruma göre değişmektedir. Günlük yaşamda karşılaşılan ve yoğunluğu az olarak nitelendirilebilecek stres durumlarını kontrol altına almak için basit birkaç yöntem bulunmaktadır. Kişinin sakinleşmek için ihtiyacı olan aktiviteyi yapması burada önemlidir. Bu durum kişiden kişiye değişebilir. Bunun yanında papatya çayı gibi sakinleştirdiği bilinen bitkilerden yardım da alınabilir. Bir hobiye yönelmek, stres kaynağı olan durumun zihni fazla meşgul etmesinin önüne geçebilir. Fakat en etkili yöntem stres faktörünü ortadan kaldırmak veya yaşanılan duruma bir çözüm bulmaktır. Bunun yanında stresi azaltmaya yardımcı olan besin kaynaklarına Omega 3 örnek verilebilir. Yapılan çalışmalar yeterli Omega 3 alımının stres, anksiyete ve kaygı durumlarını azalttığını ve daha kolay kontrol altına alınabildiğini göstermiştir. Bunun yanında fosfotidilserin maddesinin de strese dayanıklığı arttırdığı gözlemlenmiştir. Celebrin takviye gıdaları, içerisinde bulunan Omega 3 yağ asitleri ile stres ve anksiyete gibi sorunları kontrol altına almaya yardımcı olmaktadır. Celebrin’in sunduğu bir diğer besin maddesi olan Fosfotidilserinin de strese karşı dayanıklığı artırmasıyla birlikte stres faktörüne karşı savaşmak Celenrin ile daha kolay olmaktadır. Günlük yaşamda karşılaşılan stres faktörlerinin hepsinden kurtulmak çoğunlukla mümkün olmadığı için bu durumu en aza indirmek gerekmektedir. Omega 3 yağ asitleri içerisindeki besin değerleri ve beyne katkısı ile yaşanılan stresi azaltmaya yardımcı olur. Siz de daha rahat ve stressiz bir hayat için Celebrin takviye gıdalarına hemen sitemizden ulaşabilirsiniz. KAYNAKLAR: 1. https://www.guven.com.tr/saglik-rehberi/omega-3-nedir-omega-3un-faydalari-nelerdir#omega-3un-faydalari-nelerdir 2. https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/stres-nedir-nasil-yonetilir 3. https://www.acibadem.com.tr/hayat/stres-yonetimi-nasil-yapilir/ 4. https://www.medicalpark.com.tr/stres-nedir/hg-2876 5. https://eczacininsesi.com/dosya-detay.php?id=917

Devamı
05/07/2024 13:40

Kolesterol Nedir?

Kolesterol Nedir? Kolesterol, kanda bulunan ve başta karaciğer olmak üzere, vücutta birçok bölgeyi etkileyen bir yağ çeşididir. Mumsu yapıya sahip olan bu yağ türü, sağlıklı hücrelerle ve hormonlarla doğrudan ilişkilidir. Kolesterol suda çözünmeyen bir yapıya sahiptir. Bu durum da kana kendiliğinden karışmasına engel olmaktadır. Kolesterolün kana karışması için görev alan iki grubu vardır. Yüksek yoğunluklu ve düşük yoğunluklu olarak ikiye ayrılan bu lipoproteinler, LDL ve HDL olarak isimlendirilirler. Düşük yoğunluklu lipoprotein olan LDL kanda kolesterol taşıma görevi görürken HDL yani yüksek yoğunluklu olan ise karaciğer ve dokular içinde taşır. Peki HDL kolesterol nedir ve görevleri nelerdir? HDL Nedir? Açılımı High Density Lipoprotein olan HDL yüksek yoğunluklu lipoprotein anlamına gelmektedir. Karaciğer ve doku içerisinde kolesterü taşıma görevi gören HDL, iyi kolesterol olarak da bilinmektedir. Kandaki yağları emerek karaciğere veya vücutta ihtiyaç duyulan bölümlere taşımaktadır. Hem yağ hem de proteinlerden oluşan bir yapıya sahip HDL, vücudun ekstra kolesterolden kurtulmasına yardımcı olarak kardiyovasküler gibi riskli rahatsızlıkların önüne geçer. Vücutta serbest olarak dolaşan kolesterolün, karaciğere taşınmasını sağlayarak parçalanıp kullanılmasını ya da vücuttan atılmasını sağlar. HDL, kolesterolün birikmesini ve bu sebeple çeşitli rahatsızlıkların ortaya çıkmasını engellediği için iyi kolesterol olarak bilinmektedir. Kötü kolesterol olarak bilinen LDL, damarlarda yağ birikmesine sebebiyet verir. HDL ise bu birikmeyi engeller. Bu sebeple HDL kolesterol düşüklüğü çeşitli rahatsızlıkları beraberinde getirebilir. HDL Kolesterol Düşüklüğü Neden Olur? HDL kolesterolü, vücuttaki fazla yağa karşı olduğu için düşüklüğü birçok sorun ortaya çıkartabilir. Bu sebeple HDL kolesterol kaç olmalı sorusu sıklıkla sorulmaktadır. Bu kolesterolün, kadınlarda 40 mg/dL erkeklerde ise 50 mg/dL üzerinde olması gerekmektedir. HDL düşüklüğünün olduğu durumlarda kalp ve damar rahatsızlıkları riskinde artış olur. Bu durum kan testleriyle kolaylıkla öğrenilmektedir. Bu kolesterol çeşidinin düşük olmasının sebepleri olarak şunlar sayılabilir; · Tangier ismi verilen genetik bir rahatsızlık doğrudan HDL kolesterolüyle ilişkilidir ve düşük olmasına sebebiyet verir. · Sigara tüketmek en önemli sebepler arasında yer almaktadır. · Daha önce kalp ve damar rahatsızlığı yaşayanlarda görülme olasılığı daha fazladır. · Fazla kilolar da HDL’in düşmesine sebep olur. · Metabolik problemler de sebepler arasındadır. HDL Kolesterol Nasıl Yükseltilir? Kandaki ve damarlardaki fazla yağı temizlemesiyle bilinen HDL yani iyi kolesterolün düşük olması dikkat edilmesi gereken bir konudur. Bu kolesterolü yükseltmek öncelikle beslenme düzeniyle başlamaktadır. Vücudun ihtiyacı olan iyi yağların alınması, lif tüketimi ve hareketli yaşam HDL kolesterol yüksekliği için etkili olmaktadır. Bunların yanında kolesterol seviyelerine iyi gelen besin maddeleri de bulunmaktadır. Omega 3 yağ asidi de bunlardan bir tanesidir. Yapılan araştımalar, Omega 3’ün HDL yükselttiğini ortaya koymuştur. Celebrin takviye gıdaları, çeşitli formları ile kolayca kullanmanız için hazırlanmıştır. İçerisindeki Omega 3 yağ asidi ile kolesterol seviyelerinin düzenlenmesine yardımcı olur. İyi kolesterol olan HDL seviyesine olumlu etkileri ile kandaki ve damardaki yağ dengesini sağlamaya katkısı olur. Siz de daha sağlıklı bir bünyeye sahip olmak için hemen sitemizi ziyaret edin ve üç farklı kullanım şekline sahip Celebrin ürünlerinden istediğinizi edinin. KAYNAKLAR; 1. https://www.koruhastanesi.com/iyi-kolesterol-ve-kotu-kolesterol-arasindaki-fark-nedir-2992-5 2. https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/hdl-kolesterol-nedir 3. https://www.buyukanadoluhastanesi.com/haber/1499/hdl-testi-nedir 4. https://www.acibadem.com.tr/hayat/omega-3un-faydalari-nelerdir/ 5. https://www.acibadem.com.tr/ilgi-alani/kolesterol/

Devamı
05/07/2024 13:39
IdeaSoft® | E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.